Selam Sırfâş!

18 Şubat
“Hazar Sözlüğü” adlı bir roman okudum. Sözlük veya ansiklopedi tarzında yazılmış bir roman. Son zamanlarda okuduğum en ilginç romanlardan biriydi. Öyle ki okuduktan sonra da üzerinde düşünmeye devam ediyorum. Hatta İslam Ansiklopedisinden Hazarlar maddesini okuma ihtiyacı duydum romanı bitirdikten sonra.
Sözlük tarzı iyi bir seçim benim hoşlandığım anlatım ve kurgu tarzı için. Yazar istediği kadar uzatabilir, istediği yerde kesebilir. Sonra isterse yeni maddeler ekleyebilir. Beni etkileyen bir başka şey de giriş bölümünde anlattıkları oldu. Kitabın nasıl kullanılabileceğiyle ilgili kısım. Benzer şeyleri ben de “Firuze”nin taslağında biraz farklı şekilde anlatmıştım. Ama o kısım sonradan yayımlanan metinde yer almadı. Hatta ilk taslakta “prospektüs” diye bir bölüm vardı. Bu bölüm hem içindekilere yer veriyordu hem nasıl kullanılır, kimler hangi dozda alabilir, yan etkileri nelerdir gibi açıklamalar içeriyordu. Taslağı okuyan kardeşim bu haliyle yayımlatmamın zor olduğunu, o bölümü çıkarmam gerektiğini söyledi. İkna etti beni. Başka bir arkadaşım da bir alt anlatım yolu olarak yer verdiğim bol miktardaki dipnotların çıkarılması için ikna etti. En son arka kapak yazısında okurun eserin tamamını okumak zorunda olmadığını, rastgele bir parçasını da okuyabileceğini veya karışık okuyabileceğini söylediğim cümleler vardı, sanırım o cümleler de yayıncı arka kapak yazısını kısaltırken yok oldu.
İşte öyle şeyler Sırfâş… Şimdi tekrar çalışıyorum aynı metin üzerinde ama bu sefer öyle ilginçliklere hiç yer vermiyorum. Sakin ve mümkün olduğunca düz bir anlatım... İnsan bu yaşta akşamüstü yürüyüşleri için bile düz yolları tercih ediyor, sanırım o yüzden.

Yorumlar

Popüler Yayınlar